Minik Tavşanın Uyku Masalı

Anasayfa » Bebek Masalları » Minik Tavşanın Uyku Masalı

admin     20.04.2025 - 16:26

20 okunma
Minik Tavşanın Uyku Masalı

Ormanın Kalbinde Sessiz Bir Akşam Gökyüzü yavaşça mora dönmüş, güneş ağaçların arasından süzülerek ormanın ucuna veda etmişti. Yapraklar fısıltılarla geceyi karşılıyor, kuşlar son şarkılarını söylüyordu. Derin ormanın ortasında, yosunlarla kaplı yumuşacık bir yuvasında, minik bir tavşan gözlerini ovuşturuyordu.

Minik Tavşan’ın adı Pufi’ydi. Bembeyaz tüyleri vardı, kulakları pamuk gibi yumuşacıktı. Gün boyu ormanda zıplamış, kelebeklerin peşinden koşmuş, çiçeklerin üzerine yatıp bulutları saymıştı. Ama şimdi gözkapakları ağırlaşmaya başlamıştı. Yine de içi içini yiyordu: “Ya ben uyurken yıldızlar bir şey anlatırsa? Ya gece rüzgârı çok tatlı eserse? Ya ormanda biri daha masal anlatıyorsa?”

Pufi, her gece uyumakta zorlanırdı. Çünkü o, hiçbir güzelliği kaçırmak istemeyen bir merak tavşanıydı. Ama bu gece farklıydı. Annesi ona özel bir masal anlatacağını söylemişti.

Annenin Sesiyle Başlayan Gece Masalı


Pufi yatağına uzandı. Üzerine yıldız işlemeli battaniyesini çekti. Annesi yavaşça yanına geldi. Yumuşak sesiyle fısıldadı: “Hazırsan, bu gece masalımız seni uykunun en tatlı yerine götürecek.”

Pufi’nin gözleri heyecanla parladı. “Ama uykunun içinde masal dinlemek nasıl olur ki?” diye sordu.

Annesi gülümsedi. “Bu masal, seni uykuya taşıyan bir masal. İçine biraz rüzgâr, biraz yıldız tozu ve biraz da sevgi serpiştirdim.”

Ve masal başladı.

Uyku Ormanına Giden Yol

Uyku Ormanına Giden Yol

Uyku Ormanına Giden Yol


Bir zamanlar, Pufi’ye çok benzeyen bir minik tavşan varmış. Bu tavşanın adı Tofu’ymuş. Tofu da her gece uyumakta zorlanır, gözlerini kapatmak istemezmiş. Ama bir gün, ormanın en yaşlı ağacı Uyku Çınarı ona özel bir yolculuk önerisinde bulunmuş.

“Uyku Ormanı’na giden yolu yalnızca merak edenler bulabilir,” demiş Uyku Çınarı. “Ama bu yol sessiz, yumuşak ve kalpten geçer.”

Tofu önce biraz korkmuş. Ama sonra cesaretini toplamış. Patisini kalbine koymuş ve gözlerini kapatmış. Gözlerini kapadığı anda, birden kendini puslu, ışıltılı bir patikada bulmuş. Bu patika lavanta kokuyor, yıldızlarla aydınlanıyormuş.

Yıldız Perileri ve Uykunun Şarkısı


Patikada ilerlerken karşısına minik yıldız perileri çıkmış. Her biri bir nota taşıyormuş. Bu notalar birleşince uykunun ninnisi oluyormuş. Periler şarkı söyleyerek Tofu’ya eşlik etmiş:

“Yavaşça kapanır gözlerin,
Yumuşak bir rüyaya yürürsün,
Kalbin sıcak, gece sessiz,
Uykunun masalına süzülürsün…”

Tofu, perilerin arasında dans ederek yürümüş. İçinde tatlı bir hafiflik hissetmiş. Sanki bir pamuk bulutuna oturmuş gibiymiş.

Rüya Hayvanlarıyla Buluşma

Rüya Hayvanlarıyla Buluşma

Rüya Hayvanlarıyla Buluşma


Yıldız perileriyle vedalaşan Tofu, yoluna devam etmiş. Bu kez karşısına Rüya Hayvanları çıkmış. Renkli tüyleri olan rüya tilkisi, kanatlı bir rüya kaplumbağası ve parlayan gözlü bir rüya baykuşu… Her biri ona tatlı bir dilek fısıldamış:

“Güvende ol, küçük dost…”
“Kalbinin ışığıyla rüyaların parlasın…”
“Her uyku, bir rüya kapısıdır…”

Tofu, bu hayvanlarla yıldız tozu dolu bir gölette yürümüş. Her adımıyla biraz daha uykunun derinliğine yaklaşmış.

Uyku Vadisinde Son Dönemeç

Uyku Vadisinde Son Dönemeç

Uyku Vadisinde Son Dönemeç


Sonunda Tofu, Uyku Vadisi’ne varmış. Burada her şey sessizmiş. Rüzgâr bile fısıltıdan yavaş esiyormuş. Gökyüzü mor-mavi bir battaniye gibi uzanıyormuş. Yıldızlar birer mum gibi parlıyormuş.

Tofu, vadinin ortasındaki yumuşacık pamuk çiçeklerinin arasına uzanmış. Gözlerini kapatmadan önce, “Her gece bu kadar güzel olabilir mi?” demiş. Ve kalbinde, uyumaya izin vermeyen bütün sorular, birer pamuk tanesi gibi hafiflemiş.

O anda Tofu, hiç fark etmeden uyumuş.

Masalın Sonunda Sessiz Bir Nefes


Pufi gözlerini kırpıştırarak annesine baktı. Masal bitmişti ama içinde bir sıcaklık vardı. O da Tofu gibi o yumuşak patikadan geçmek, yıldız perilerinin ninnisini duymak istiyordu.

“Anne,” diye fısıldadı, “Benim de Uyku Ormanım var mı?”

Annesi Pufi’yi battaniyesine daha da sardı. “Herkesin var, tatlım. Gözlerini kapatıp kalbini dinlersen, sen de o yolu bulursun.”

Pufi başını yastığına koydu. Gözkapakları yavaşça ağırlaştı. Dışarıda rüzgâr ağaçlara masal fısıldıyor, ay ışığı pencereye dokunuyordu.

Ve minik tavşan, Uyku Vadisi’ne giden patikadan usulca geçerek rüya kapısından içeri adım attı.

Gökten üç elma düşmüş: biri uykuyu seven miniklere, biri rüya perilerine, biri de her gece masal anlatan annelere…

Benzer İçerikler

Yorum Yapabilirsiniz

Daha Önce Yapılan Yorumlar

Yazar

admin 50 İçeriği Bulunmaktadır

Hoşgeldiniz - Tüm Hakları Saklıdır