Ayıcık Mimi’nin Renkli Balonları

Ayıcık Mimi’nin Renkli Balonları Ayıcık Mimi sabah güneşinin ilk ışıklarıyla gözlerini açtı. Minik patilerini ovuşturdu, gülümsedi ve kocaman esnedi. Bugün onun için çok özel bir gündü. Çünkü annesi ona renkli balonlar alacağını söylemişti. Mimi balonları çok seviyordu. Renkleri, hafifliği ve gökyüzüne doğru uçuşları onu büyülüyordu.

Kahvaltısını yaparken heyecandan tabağındaki balı bile döktü. Annesi güldü, “Yavaş ol Mimi, bugün uzun bir gün olacak” dedi. Mimi hemen banyosunu yaptı, dişlerini fırçaladı ve dışarı çıkmak için hazırlandı. Ormanda kurulacak küçük pazarı dört gözle bekliyordu.

Pazar yerine geldiklerinde gözleri bir tezgâha takıldı. Balonlar! Hem de ne balonlar! Kırmızı, mavi, yeşil, sarı, hatta simli olanlar bile vardı. Mimi’nin gözleri parladı. Tezgahın arkasında duran tavşan satıcı, Mimi’ye gülümsedi. “Hangisini istersin küçük ayıcık?” dedi.

Mimi önce kırmızı olanı gösterdi, sonra mavi, sonra sarı… Ama seçim yapmak o kadar zordu ki… Annesi, “Sadece üç tane seçebilirsin Mimi” deyince, Mimi düşünmeye başladı. İlk seçimi kırmızıydı çünkü o cesareti temsil ediyordu. İkincisi mavi, çünkü gökyüzünü hatırlatıyordu. Üçüncüsü ise sarı oldu; çünkü güneş gibi sıcacıktı.

Ayıcık Mimi’nin Renkli Balonları

Balonlarını aldıktan sonra orman yolunda yürümeye başladılar. Mimi her balonuna bir isim verdi. Kırmızı balonun adı “Cesur”, mavi olanın adı “Uçan” ve sarı olanın adı “Gülücük” oldu. Onlarla konuştu, şarkılar söyledi ve onları gökyüzüne karşı salladı.

Ama tam o sırada hafif bir rüzgar çıktı. Mimi balonların ipini daha sıkı tutmaya çalıştı ama birden elinden kaçtı! “Uçan” havalanmıştı! Mimi ağlamaya başladı. “Balonum gitti!” diye haykırdı. Annesi hemen yanına geldi. “Canım oğlum, bazen şeyler elimizden uçar gider ama onların anısı kalır” dedi.

O sırada bir sincap ağaçtan aşağı indi. “Ben onu gördüm, yüksek ağacın tepesinde takıldı” dedi. Mimi hemen teşekkür etti. Sincap, küçük pençeleriyle ağaca tırmandı ve balonu kurtardı. Mimi sevinçle sincapla sarıldı. “Teşekkür ederim, cesur sincap!” dedi.

Eve dönerken Mimi çok şey öğrenmişti. Balonlar güzeldi, evet. Ama dostluk, yardım ve sabır daha da güzeldi. O gece yatmadan önce annesine sarıldı ve “Bugün çok güzel bir gündü anneciğim” dedi. Annesi onun alnına bir öpücük kondurdu ve fısıldadı: “Senin kalbin o balonlardan daha renkli.”

Mimi o gece uyurken balonlarını hayal etti. Rüyasında gökyüzünde süzülen Cesur, Uçan ve Gülücük ile birlikte gökkuşağına doğru yolculuk yaptı. Uyandığında gülümsüyordu. Çünkü biliyordu ki her balon bir dilekti, ve dilekler güzel kalplerde saklıydı.