admin 22.04.2025 - 12:07
1 okunmaBir zamanlar, çok ama çok uzak olmayan bir ülkede bir prens yaşardı. Bu prens evlenmek istiyordu, hem de sıradan biriyle değil, gerçek bir prensesle. Ama öyle bir prenses olmalıydı ki asaleti tartışılmaz, zarafeti sorgulanamaz, hisleri en ince dokunuşu bile anlayacak kadar duyarlı olmalıydı. Kısacası, birazcık da fazla beklentiliydi.
Table of Contents
TogglePrens, ülke ülke dolaştı. Pek çok genç hanımefendiyle tanıştı. Bazıları kendilerini “prenses” olarak tanıtıyordu ama nedense prens hep bir eksiklik hissediyordu. “Gerçek prenses farklı olur,” diyordu kendi kendine. “Onu tanıdığım anda anlayacağım.”
Ama zaman geçiyor, sarayın duvarlarına sabırsızlık siniyordu. Derken bir gece, yağmur gökyüzünü dövüyor, gök gürültüsü sarayı sarsarken kapı çalındı.
Kapıyı açtıklarında içeri sırılsıklam olmuş, saçları yüzüne yapışmış, çamura bulanmış ama dimdik duran bir genç kız girdi. Üstü başı perişandı ama bakışlarında bir gurur vardı. “Ben bir prensesim,” dedi.
Kral ve kraliçe birbirine baktı. “Eğer bu gerçekten bir prensesse,” dedi kraliçe, “onu anlamanın bir yolu var.” Kraliçenin aklına parlak ama oldukça alışılmadık bir fikir geldi. Yatak odasını hazırlamasını emretti, ama sıradan bir yatak değil: altına bir bezelye tanesi konacak, üzerine yirmi şilte ve yirmi kuş tüyü yorgan yığılacaktı.
Eğer kız sabah rahatsız uyanırsa, bu onun ne kadar hassas ve “asil” olduğunu kanıtlayacaktı. Çünkü kraliçeye göre, gerçek bir prenses, bezelye tanesini bile hissederdi.
Uykusuzluğun Zarafeti
Ertesi sabah genç kız sofraya geldiğinde gözleri uykusuzluktan kızarmış, saçları dağılmıştı. Kraliçe hemen sordu: “İyi uyudun mu?”
Genç kız hafifçe başını salladı ama sesi yorgundu: “Hayır… Ne olduysa oldu, yatağımın altında bir şey vardı. Tüm gece dönüp durdum. Sanki taşların üstünde yattım. Vücudumda morluklar bile oluştu.”
Kral, kraliçe ve prens birbirlerine baktı. Kraliçe gururla başını dik tuttu: “Demek ki bu kız gerçek bir prensestir.” Prens sevinçle gülümsedi. “İşte aradığım kişi bu,” dedi. Bezelye tanesinin bile huzurunu kaçırdığı bir prenses onun kalbini çalmıştı.
Ve böylece prens, “hassasiyet” sınavını geçen bu gizemli prensesle evlenmeye karar verdi.
Andersen’in bu kısa ama çarpıcı masalı, ilk bakışta oldukça komik ve hafif görünebilir. Ama altında daha derin, düşündürücü bir mesaj yatar. “Gerçek asalet nedir?” sorusunu ironik bir şekilde sorar. Bezelye tanesi gibi önemsiz bir ayrıntıya tepki verebilen biri mi “asil” sayılır? Yoksa sabrı, karakteri ve ruhu olan mı?
Prens, duygularında fazlasıyla seçicidir. Bir insanın değerini, dış görünüşünden ya da soyundan değil, duyarlılığından ölçmeye çalışır. Kraliçenin tuhaf testi ise toplumsal beklentilerin ne kadar abartılı ve yapay olabileceğini gösterir. Andersen burada üst sınıf kurallarını hafif bir tebessümle eleştirir.
Masalda mizah vardır ama bu mizah, karakterleri küçümsemez; aksine insan doğasının tuhaflıklarını yansıtarak içten bir eleştiri sunar. Bezelye tanesi, görünmeyen ama etkileyen küçük şeylerin sembolüdür. Bazen hayatımızı şekillendiren detaylar, en küçük olandır.
Gerçek Prenses Kimdir
Masal, “gerçek prenses” kavramını sorgularken aynı zamanda duyarlılığın, nezaketin ve inceliğin değerini de hatırlatır. Belki de asalet, koca yataklarda bile uykuyu kaçıran bir bezelye kadar derin hissedebilmektir. Ya da belki Andersen, bize şöyle fısıldamaktadır:
“Asalet, sadece incelikte değil, o inceliği anlayacak kalplerde saklıdır.”
Bugünün dünyasında “prenses” ya da “prens” kavramları biçim değiştiriyor. Andersen’in masalı bu dönüşüme zarif bir ışık tutuyor. Bizi güldürüyor, düşündürüyor ve kalbimize tatlı bir bezelye tanesi gibi dokunuyor.
Masalın sonunda, küçük bezelye tanesi cam bir kutuya konularak sarayın müzesine kaldırılır. Orada yıllarca sergilenir. Belki de bu, Andersen’in en ince şakasıdır: Dünyanın en büyük sınavı, bazen en küçük ayrıntıda gizlidir.
Ve kim bilir, belki de o gece prenses gerçekten hiç uyumadı. Ama sebep sadece bir bezelye tanesi değil, hayatında ilk kez karşılaştığı bu kadar absürt ama sevgiyle dolu bir sarayda, kendini gerçekten güvende hissetmesiydi.
Benzer İçerikler
Yorum Yapabilirsiniz
Daha Önce Yapılan Yorumlar
Hoşgeldiniz - Tüm Hakları Saklıdır
...